Ülkemizde bilgisayar mühendislerinin 1981 yılında başlayan yol hikayesi çeşitli zorlu dönemlerden geçerek, gel-gitler yaşayarak 2012 yılında farklı bir evreye ulaştı. Bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin hayatın her alanını dönüştürdüğü, bilgisayar mühendisliği mezunlarının sayısı artarken eğitim, çalışma hayatı, meslek hakları ve meslek alanı ile ilgili sorunların da büyüdüğü bir dönemde bilgisayar mühendisleri bir araya gelerek seslerini yükseltmeye başladılar. Elektrik Mühendisleri Odası bünyesinde başlayan emek, demokrasi, bilim ve özgür düşünceyi temel alan örgütlenme çabası, bilgisayar mühendislerinin ortak talepleriyle buluştuğunda bilgisayar mühendisleri ve bilgisayar mühendisliği için yeni bir dönem başladı; 2 Haziran 2012 tarihinde, TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu’nda alınan karar ile Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO) kuruldu.
BMO, Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlandığı, toplumun üzerindeki baskıların arttığı, bilimsel yöntem ve üretimin terk edildiği, çalışan haklarının törpülendiği, kamusal olan her şeyin ticarileştirildiği ve tüm hayatın bu ticarileşme ve muhafazakârlaşma üzerinden yeniden kurgulandığı bir dönemde kuruldu. Bütün bu gelişmelerin bir parçası olarak; bilgisayar mühendisliği eğitiminin niteliksizleştirilmesi, bilgisayar mühendislerinin ücretlerinin düşmesi ve çalışma koşullarının kötüleşmesi, işsizlik, fazla mesai, mesleğe bağlı sağlık sorunları ve benzeri gelişmeler Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın kurulmasını bizler için zorunlu kılmıştı. Mühendislerin meslek haklarının elinden alındığı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne yönelik baskıların arttığı ve odaların kamusal denetim yetkilerinin tırpanlandığı bir dönemde zorlu bir mücadele başlamıştı.
30 yıllık bir çaba ve emeğin sonucu olarak umutla, inançla, heyecanla, dayanışmayla, mücadeleyle kurulan Bilgisayar Mühendisleri Odası tam birinci yaşında Türkiye’nin umuduyla, inancıyla, dayanışmasıyla, direnişiyle buluştu. Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye’nin dört bir yanını saran isyan ateşi, Türkiye için daha aydınlık bir geleceğin yolunu açtı.
Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın ikinci yaşında, Gezi Direnişi’nin birinci yıl dönümünde ise öfkeliyiz.
Öfkeliyiz çünkü ülkesi, halkı ve hakları için sokağa çıkan gençlerimiz polis şiddetiyle öldürüldü, sorumluları hesap vermek bir yana ödüllendirildi.
Öfkeliyiz çünkü neoliberal politikalar sonucu çığ gibi büyüyen iş cinayetlerinin nihayetinde, Soma’da kömür madeninde resmi açıklamalara göre 301 işçi hayatını kaybetti.
Öfkeliyiz çünkü neoliberal politikalar sonucu artan iş cinayetleri Soma’daki kömür madeninde facia boyutuna ulaştı; yüzlerce işçi hayatını kaybetti.
Öfkeliyiz çünkü bu ülkenin insanlarının yalanlarla, hırsızlıkla, yolsuzlukla, baskı ve şiddetle yönetilmesini, tüm farklılıklarımızla bir arada barış içinde yaşamak yerine körüklenen ırk, mezhep, cinsiyet ayrımcılığıyla toplumun bir şiddet sarmalına sürüklenmesini kabul etmiyoruz.
Ve elbette umutluyuz; insanlığın aklının ve vicdanının yılmayacağını, yok olmayacağını, yenilmeyeceğini biliyoruz. Gezi’de yanan ateşin sönmeyeceğini, bugün atılan tohumun yarın orman olacağını, “bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine” yaşamanın mümkün olduğunu biliyoruz.
Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın mayasında işte bu umut ve inanç vardır. 1970’lerden gelen toplumcu mühendislik anlayışının aklı ve yüreği ile kurulan Bilgisayar Mühendisleri Odası’ndan bu geleneği söküp atmak mümkün değildir. Bizler, Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın kuruluşunda özveriyle yoğun emek sarf eden Demokrat Bilgisayar Mühendisleri olarak meslektaşlarımız, mesleğimiz ve ülkemiz için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğimizi, bilgisayar mühendislerinin emekten, demokrasiden ve özgürlüklerden yana örgütlülüğünü büyütme çabalarımızı güçlendirerek sürdüreceğimizi bir kez daha açıkça ifade ediyoruz.
Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın İkinci Yaşı Kutlu Olsun!
Demokrat Bilgisayar Mühendisleri